Ezberlenecek kısa kırk hadis

1-Âfetü’l ilmi en nisyanü: İlmin afeti unutmaktır.
2-Ettuhuru şatru’l iman: Temizlik imanın yarısıdır.
3-A’kilhâ ve tevekkel: (Deveyi) bağla ve tevekkül et.
4-Sûmû tesihhû: Oruç tutun, sıhhat bulun.
5-Es-salâtü imâdü’d dini: Namaz dinin direğidir.
6-Talebü’l helali cihadün: Helal peşinde koşmak cihaddır.
7-El-kelimü’t tayyibetü sadakatün: Güzel söz sadakadır.
8-El cennetü tahte zılâli’s süyuf: Cennet kılıçların gölgesi altındadır.
9-El mecalisü bi’l emaneti: Meclislerdeki sözler emanettir.
10-Ed-dellü alel hayri kefailihi:Hayra vesile olan yapan gibidir.
11-El cennetü dâr-ül eshıya: Cennet cömertler yurdudur.
12-Es- savmü nısf’us sabr: Oruç sabrın yarısıdır.
13-Es sabru nısf’ul iman: Sabır imanın yarısıdır.
14-Et tebessümü sadakatun: Tebessüm etmek sadakadır.
15-Es sabru miftahul ferec: Sabır, başarının anahtarıdır.
16-Es sabru ınde sadmetül ula: Sabır, musi,betin ilk anındakidir.
17-Efdalü’l ibadeti edvamuha: İbadetin efdali devamlı olanıdır.
18-El Kur’anü hüved deva: Kur’an, sırf devadır.
19-Men samete reca: Dilini tutan kurtuldu.
20-Re’sü’l hikmeti mehafetullah: Hikmetin başı Allah korkudur.
21-El idetü atiyyetün: Vaad edilen verilmelidir.
22-Ed duaü silahu’l mümin: Dua müminin silahıdır.
23-İsmah yusmah leke: Müsamaha et ki sende göresin.
24-Es salatü nur’ul mümin: Namaz müminin nurudur.
25-En nedametü tevbetün: Pişmanlık tövbedir.
26-El mescidü beytü külli takiyyin: Mescid, takva sahiplerinin evidir.
27-Ed dinü en nasiha: Din nasihattir.
28-Ed duaü hüvel ibadetü: Dua ibadettir.
29-El cümuatü haccü’l mesakin: Cuma fakirlerin haccıdır.
30-Hüsnü’s suali nısfu’l ilim: Güzel soru, ilmin yarıdır.
31-Es selamü kable’l kelam: Önce selam, sonra kelam.
32-İzâ gadibte fe’skut: Öfkelendiğinde sus.
33-Kesretü’d dahiki tumitül kalb: Çok gülmek kalbi öldürür.
34-Es savmu cünnetün: Oruç kalkandır.
35-Es subhatü temneu’r rızk: Sabah uykusu, rızka engeldir.
36-El hamrü ummü’l habais: İçki, kötülüklerin anasıdır.
37-Zina’l uyûni en nazaru: gözlerin zinası bakmaktır.
38-El kanâatü mâlün la yenfedü: Kanaat bitmez bir sermayedir.
39-El hayaü minel iman: Hayâ(utanma duygusu) imandandır.
40-El mer’ü ala dini halilihi: Kişi, arkadaşının dini üzeredir.

Cennette ki Komşunuzu Biliyormusunuz?
Hz. Musa, bir gün Allah' a seslenmiş: "Allah’ım, cennette sonsuza kadar komşum olacak kimseyi çok merak ediyorum. Çünkü kapımı her açışımda sonsuza kadar onu göreceğim. Lütfen bana onun kim olduğunu bildirir misin?
İnsanoğlunun ne kadar meraklı olduğunu daha Adem'in yasak meyveyi yemesinden
beri bilen Allah, Musa'ya "Şanslısın Musa, senin cennette komşun olacak kişi şu anda yaşayan insanlardan. Horasan da Ulu Camii'nin yanındaki Şen Kasap’ın sahibi Rıza demiş. Bir peygamber olarak komşusunun başka bir peygamber veya ermiş bir zat olmasını bekleyen Hz.Musa bu duruma şaşırmış ve " Simdi bu adamın yaptığı iyilik
ne ola ki, bir peygambere komşu olmayı başarmış olsun?"
diyerek Horasan'a bu adamı görmek için yola çıkmış.
O zamanlar Hz.Musa’nın adı yaygınmış; ama, görenler sadece Mısır’a gelenlermiş.
Hz.Musa, Horasan'a vardığı zaman bu dükkanı bulmak hiç de zor olmamış. Dükkanda orta yaslı, orta boylu, kumralca, yakışıklı bir adam varmış.
Müşterileriyle sohbet eden kasap, Hz.Musa girince de ona "hoş geldiniz"
demiş. Adamın tatlı dilli ve güler yüzlü olusu nedeniyle Hz.Musa kendi kendine
"ACABA GULER YUZLU, TATLI DILLI OLUSU NEDENIYLE MI KOMSULUGU HAK ETTI"
diye düşünmüş.
Kasap eti tartarken hak geçmesin diye o kadar titiz davranıyormuş ki Hz.Musa
"ACABA ÖLÇUDE BU KADAR ADALETLI OLDUGU ICIN MI HAK ETTI?" diye düşünmüş.
Müşteri gidince, Hz.Musa, kasaba yabancı olduğunu ve kalmak için bir han aradığını söylemiş. Kasap "Horasan da bir tane han var. O da İranlı halı tüccarları geldiği için doludur. En iyisi siz gelin benim misafirim olun.
Ben yalnız yasayan bir insanim. Hem geldiğiniz yerleri bana anlatırsınız"
diyerek Hz.Musa’yı davet etmiş. Musa da kabul ettikten sona kendi kendine "
ACABA MİSAFİRPERVERLİĞİNDEN DOLAYI MI HAK ETTI?" diye düşünmeden edememiş.
Akşam olunca kasap, misafiri için bol miktarda biftek, bonfile, sosis hazırlamış.
Hz.Musa yine " ACABA CÖMERTLİĞİNDEN DOLAYI MI HAK ETTI?" diye sormadan edememiş.
Eve geldikleri zaman bahçenin ve evin içinin temizliğine şaşan Hz.Musa bu defa da "ACABA TEMIZLİĞİNDEN DOLAYI MI ALLAH'NIN ÇOK HOŞUNA GİTTİ?" demiş.
Kasap, kaşla göz arasında misafiri için sofrayı hazırlamış.
Hz.Musa'ya " Siz uzun yoldan geldiniz, acıkmışsınızdır, hemen başlayın, benim azıcık isim var" demiş. Adamın kendisini yalnız bırakıp gitmesinden şüphelenen Musa, hemen adamın pesinden gitmiş. Bir de ne görsün? Adam çok yaşlı bir bayanı yatağından doğrultmuş, ona sütünü içiriyormuş. Hz.Musa " Bu da kim? yalnız kaldığını söylemiştin" deyince, adam: "Bu benim annemdir. Babamın ölümünden sonra felç geçirdi, belden aşağısı tutmuyor. Ben, belki, evleneceğim kimse annem ile yeterince ilgilenemez diye evlenmedim. Annem sakin bir insandır, fazla konuşmaz sadece sürekli olarak bir duası vardır, onu mırıldanır."
Bunun üzerine Hz.Musa "Söyle bakalım annen nasıl dua eder?" diye sorar. Bunun üzerine kasap biraz gülümseyerek "Gerçi, pek öyle olacak şey değil; ama, annem sürekli der ki:
Evladım ben senden razıyım. İnşallah cennette Hz.Musa'ya komşu olursun.
Ben kim, koskoca Musa'ya komşu olmak kim?"
Hz.Musa "İnşallah Allah, annenin isteğini gerçekleştirecektir" diyerek, o akşam orada kalarak ertesi sabah Mısır’a gider ve bu olayı herkese anlatır.
İŞTE 40 HİKMETLERİ