Gençken bilgi ağacını dikelim ki, yaşlandığımız zaman gölgesinde barınacak bir yerimiz olsun. (Chesterfield)
Ey insan! Yaşıyorken, hem de Kur’ân çağında;
Çırpınıp duruyorsun, cehâlet batağında.
Kalbin katı, gözün kör, başın kibir dağında
Kur’ân sana gel diyor, bak bendedir adresin,
Ey eşref-i mahlûkat ! Daha Kur’ân ne desin !
Özgürce seçmen için, iki yoldan birini;
Apaçık bildiriyor, bütün âyetlerini.
Ya Peygamber, ya şeytan.. Seç diyor rehberini;
Öyle seç ki; sırattan rüzgar gibi geçesin,
İlle şeytan diyorsan.. Daha Kur’ân ne desin !
Ya Cennet bahçesidir, ya ateştir o mezar,
Mekân var mı dünyada, öyle derin, öyle dar?
Hiçbir şey yakın değil, insana ölüm kadar.
Diyor ki; hesabı var, aldığın her nefesin;
Mezarlar konuşurken..Daha Kur’ân ne desin !
Malın, mülkün, şöhretin, dünyada herşeyin var;
Ya dünyadan Rabb’ine, götürecek neyin var?
Bana yeter diyorsan, şu üç günlük îtibar;
Bir dördüncü gün var ki; çok çetindir bilesin,
Bunlar masal diyorsan.. Daha Kur’ân ne desin !
Âyet diyor ki; eğer, dağa inseydi Kur’ân;
Paramparça olurdu.. Dağ Allah korkusundan.
Hangi insan durup da, ibret almaz ki bundan?
Sen ki, bir dağ yanında, ne kadar da cücesin,
Haddini bilmen için.. Daha Kur’ân ne desin !
O münezzeh ruhundan, ruh vermekle insana;
Erişilmez bir şeref, bahşetti Allah sana,
Ne kadar sevdiğini, buradan anlasana !
Sen ki; taparcasına, kendine kul kölesin,
Nefsini put yapana.. Daha Kur’ân ne desin !
Bir gün var ki; çok yakın, dağların yürüdüğü,
Göklerin, güneşleri önünde sürüdüğü,
Kâinatı toz duman, dehşetin bürüdüğü;
Kıyâmet senaryosu, oyun değil bilesin;
Hâlâ ürpermiyorsan.. Daha Kur’ân ne desin !
O büyük mahkemede, bütün diller susacak;
Konuşacak bu defa, göz, kulak, el, kol, bacak.
Uzuvlar birer birer, haramları kusacak;
Açılacak önünde, defterleri herkesin;
Kendine gelmen için.. Daha Kur’ân ne desin !
O gün, buyruk verenler, buyruğa baş eğecek,
Cehennem öfkesinden, köpürüp kükreyecek,
Ve doldun mu dedikçe, daha yok mu diyecek;
Yandıkça o deriler, değişecek bilesin;
Hâlâ secde yok ise.. Daha Kur’ân ne desin !
Gör ki, dünya sırtında, nice insan taşıyor;
Kimi yaşarken ölmüş, kimi ölmüş yaşıyor.
Kimi Arş-ı Âlâ’ya dolu dizgin koşuyor;
İşte Cennet.. İşte sen.. Gayret et ki giresin;
Ey Eşref-i mahlûkat ! Daha Kur’ân ne desin !
Cengiz NUMANOĞLU
(2002)

ÖĞRENEN ADAM
YAS 5 Anne ve babamın birbirlerine bağırmalarının beni ne kadar korkuttuğunu öğrendim.
YAS 7 Meşrubat içerken gülersem içtiğimin burnumdan geleceğini öğrendim
YAS 12 Bir şeyin değerini anlamanın en iyi yolunun bir süre ondan yoksun kalmak olduğunu öğrendim.
YAS 13 Annemle babamın elele tutuşmalarının ve öpüşmelerinin beni daima mutlu ettiğini öğrendim.
YAS 15 Bazen hayvanların kalbimi insanlardan daha fazla işittiğini öğrendim.
YAS 18 Ilk gençlik yillarimin keder, saskinlik, istirap ve asktan ibaret oldugunu ögrendim
YAS 24 Askin kalbimi kirabilecegini ama buna deger oldugunu ögrendim.
YAS 33 Bir arkadasi kaybetmenin en kestirme yolunun ona ödünç para vermek oldugunu ögrendim.
YAS 36 Önemli olanin baskalarinin benim için ne düsündükleri degil, benim kendi hakkimda ne düsündügüm oldugunu ögrendim.
YAS 38 Esimin beni hala sevdigini, tabakta iki elma kaldiginda küçügünü almasindan anlayabilecegimi ögrendim.
YAS 41 Bir insanin kendine olan güveninin, basarisini büyük oranda belirledigini ögrendim.
YAS 44 Annemin beni görmekten her seferinde sonsuz mutluluk duydugunu ögrendim.
YAS 46 Yalnizca minik bir kart göndererek bile birinin gönlünü aydinlatabilecegimi ögrendim.
YAS 49 Herhangi bir isi yaptigimdan daha iyi yapmaya çalistigimda, o isin yaraticiliga dönüstügünü ögrendim.
YAS 50 Sevgi, evde üretilmemisse, baska yerde ögrenmenin çok güç olabilecegini ögrendim.
YAS 53 Insanlarin bana, izin verdigim biçimde davrandiklarini ögrendim.
YAS 55 Küçük kararlari aklimla, büyük kararlari ise kalbimle almam gerektigini ögrendim.
YAS 64 Mutlulugun parfüm gibi oldugunu, kendime bulastirmadan başkalarina veremeyecegimi ögrendim.
YAS 70 Iyi kalpli ve sevecen olmanin, mükemmel olmaktan daha iyi oldugunu ögrendim.
YAS 82 Sancilar içinde kivransam bile baskalarina basagrisi olmamam gerektigini ögrendim.
YAS 90 Kiminle evlenecegin kararinin hayatta verilen en önemli karar oldugunu ögrendim.
HOŞGÖRÜ
Bir adam kötü yoldan para kazanıp bununla kendisine bir inek alır. Neden sonra yaptıklarından pişman olur
ve hiç olmazsa iyi bir şey yapmış olmak için bunu Hacı Bektaş Veli'nin dergahına kurban olarak bağışlamak ister. O zamanlar dergahlar aynı zamanda aşevi işlevi görüyordu.
Durumu Hacı Bektaş Veli'ye anlatır ve Hacı Bektaş Veli;
-”Helal değildir” diye bu kurbanı geri çevirir.
Bunun üzerine adam Mevlevi dergahına gider ve aynı durumu Mevlana'ya anlatır. Mevlana ise bu hediyeyi kabul eder. Adam aynı şeyi Hacı Bektaş Veli'ye de anlattığını ama onun kabul etmemiş olduğunu söyler ve Mevlana'ya bunun sebebini sorar.
Mevlana şöyle der;
-”Biz bir karga isek Hacı Bektaş Veli bir şahin gibidir. Öyle her leşe konmaz. O yüzden senin bu hediyeni biz kabul ederiz ama o kabul etmeyebilir.”
Adam üşenmez kalkar Hacı Bektaş dergahına gider ve Hacı Bektaş Veli'ye Mevlana'nın kurbanı kabul ettiğini söyleyip bunun sebebini birde Hacı Bektaş Veli'ye sorar.
Hacı Bektaş Veli'de şöyle der;
-”Bizim gönlümüz bir su birikintisi ise Mevlana'nın gönlü okyanus gibidir. Bu yüzden, bir damlayla bizim gönlümüz kirlenebilir ama onun engin gönlü kirlenmez. Bu sebepten dolayı o senin hediyeni kabul etmiştir.”
Eflatuna Sormuşlar;
insanoğlunun sizi en çok şaşırtan iki davranışı nedir?
Çocukluktan sıkılırlar ve büyümek için acele ederler.Ne var ki çocukluklarını özlerler.
Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler;Ama sağlıklarını almak içinde para öderler.
Yarınlarından endişe ederken bugünlerini unuturlar.
Sonuçta,ne bugünü,ne de yarını yaşarlar.
Hiç ölmeyecek gibi yaşarlar.Ancak hiç yaşamamış gibi ölürler
GÜZEL BİR FIKRA
Korkudan......... kimse bişey diyemez. Birazdan yaşlı bir adam ayağa kalkar:...
-Ben müslümanım. Der.
Bıçaklı adamla yaşlı adam camiden çıkarlar. Adam dışarıdaki inek sürüsünü gösterip:
...-Amca, şunları kurban edicem de ben beceremem yardım eder misin? Der.
Yaşlı adam baya bir hayvanı kestikten sonra 'ben yoruldum başka birini bul' der.
-Aranızda başka Müslüman var mı? Az önceki adamı doğradığını düşünen cemaat çok korkar ve herkes aynı anda imama bakar, imam:
-Ne bakıyosunuz ulan iki rekât namaz kıldırdık diye hemen Müslüman mı olduk yüce İsa aşkına..